Should've known how hard it's to stop
(durdurmanın ne kadar zor olduğunu bilebilirmiyim)
Tearing each other apart
(ayrı olanların herbirinin gözyaşlarını)
Separating souls entwined
(birine kenetlenmiş ruhları ayırıyor)
In all these labyrinthen lies
(bütün bu labirent olmuş yalanlar)
I'll be drowning you in this river of gloom
(seni bu kederin içinde boğucam)
Forever in my heart
(sonsuza kadar kalbimde olan)
Oh my love
(oh aşkım)
This emptiness I made my home
(evimde yaptığım mahrumiyet)
Embracing memories of dreams long gone
(hafızalarımızı saran uzun zaman önceki düşlerimiz)
One last caress from the corpse of love
(aşkın canısız bedeninden son bir kucaklama)
Is all I want
(hepsi benim istediğim )
Underneath the cyanide sun
(güneşin siyanürünün(zehrinin) altında