Ville Hermanni Valo 22 Kasım 1976 ‘ da Helsinki de dünyaya geldi. Çocukluk ve gençlik yılları boyunca Oulunkylä kasabasında yaşadı. Ailesi babası Kari, annesi Anita ve amatör Thai Box ile uğraşan ondan 8 yaş küçük kardeşi Jesse‘den meydana geliyor. Valo kendi çocukluğunu şöyle anlatıyor:
“Çocukluğum hakkında hatırlayabildiğim şeylerden ilki Oulunkylä kasabasındaki Kesoil benzin istasyonu. Doğumum hakkında herhangi bir resim vb bir şey yok. Sanırım Kätilöopisto hastanesinde doğmuşum veya Helsinki‘de herhangi bir köşede. “Hayatımın ilk ayları sırasında Valilla‘ a eski bir tahta evde yaşıyorduk. Daha sonradan Oulunkylä‘ a taşındık, sonraki 17 sene burada 3 odalı normal bir evde yaşadık ve tekrar taşındık. Okula Oulunkylä‘da başladım. Çocukluğum çok normaldi. Babam eski arabaları parlatırdı ve annemde 20 yıl boyunca bu görevdeydi. Onlar normal çalışan insanlardı. Küçükken, birkaç hayvanımız vardı. Bana nasıl yürüyeceğimi söyleyen bir köpeğimiz vardı. Adı Sami‘ydi ve ölümü benim için travmatik bir deneyim oldu, alerji ve astım ortaya çıktı. Eminim ki bu psikolojik bir olay, en azından ben öyle düşünüyorum. Japon balığımız da vardı. Bir kaplumbağa ve diğer hayvan türlerinden falan. Hiçbir zaman, hala hafızalarında yeni yürümeye başlamaları gibi çocukluk anılarını sakladığını söyleyen insanları anlamadım. Evet bu gibi şeylerden hiçbirisini hatırlayamıyorum. Ben sadece birkaç hikaye anlatırdım . Bir aile dostu vardı Jallu adında. O kahrolası harika bir Elvis kopyasıydı. Ailemin hakkımda hatırladığı ilk müzikal hatıra, geçmişte verdiğimiz bir aile partisinde Jallu‘ nun “Are you Lonesome Tonight“ şarkısını çalmaya başladığında şarkıyı seslendirmemdir.
Bir Elvis şarkısının bateri ritmlerini askıyla çaldığımda ailemin o anda düşüncesi “O kesinlikle müzisyen olacak“ olmuştu. Çocukluğumun ilk korkunç hatırası da Jallu ile, aslında daha çok oğluyla ilgili. Jallu‘ nun oğlu Iron Maiden hayranıydı ve o zamanlar ben küçüktüm, 4 yaş civarlarında falan. Onun odasına girmiştim. Akşamdı ve oda karanlıktı. Odanın içi Iron Maiden, Eddie Canavarı ve bunun gibi korkunç posterler ile doluydu. Altıma edecek gibi korkmuştum ve hemen odadan kaçtım. Belki bugün bile Eddie‘ den hala biraz korkarım. Babam Oulunkylä benzin istasyonunda arabasını mahvettiğinde kaç yaşındaydım? Her zaman birlikte olduğu adamlarla? Herneyse, hala beni küçük parmağınla bile incitebileceğin kadar küçüktüm. Benzin istasyonunda ilk pin-up takvimimi gördüm ve anında alıverdim. Çocukluk anılarım arasından en gerçeği budur. Arabalar tamir olana kadar kendimi babamın cadillac‘ ı veya Ford arabasıyla eğlendirirdim. O zamanlar babam taksi şoförüydü ve hemen hemen bütün müzik türlerini dinlerdi. Salomaa, Tuomari Nurmio, Tapio Rautavaara gibi geleneksel fin müzisyenleri, biraz eski country şarkıları ve normal parçalar. Pop müzik dinlemezdi. Biraz Helismaa ve J.J. Cale şarkıları belki biraz da Elvis. Zamandan zamana değişirdi. Ben hala ailemin eski plaklarını saklıyorum: Rolling Stones, Cat Stevens, biraz Reggae müzikleri, John Lee Hooker and Bo Diddley. Bunların hepsi harika. Ama tanrıya şükür ki ailemde pop müzik sever yoktu. Annem, ben bir bebekken ve ağlamaya başladığım zaman, babamın Rauli Badding Somerjoki grubundan Paratiisi adlı parçayı çaldığını anlatır. Daha sonra babam beni kucağına oturtup dans ettirirmiş ve ben ağlamayı bırakırmışım .
Bence bütün erkekler çocukken k*çlarında bir acı hissetmiştir. Bebekliğimden gerçekten hiçbirşey hatırlayamıyorum ama okulda beni hep bir sınıftan başkasına koyarlardı. Benden büyük çocuklarla kavga ederdim ve lider güçlü çocukla oynamaya çalışırdım. Hiperaktiftim ve yedi yaşlarında bana birçok türden testler yaptılar. Fakat sonunda doktorlar herhangi bir şey bulamadılar ve bu sayede sınıfta resim yapmak için özel iznim oldu. Çünkü başka türlü yerimde duramıyordum. Cidden kötü değildim ama biraz vahşiydim. Daha sonra okul yıllarım boyunca özel hiçbirşey olmadı. Genç çetelerle bazı tehlikeler oldu. Oulunkylä çetesi ve Patola kasabasından bir çete vardı. Fakat ben onlardan hep uzak durdum ve okuldan yakışık alır bir şekilde mezun oldum. Matematik her zaman favorim oldu. Fakat ilk matematik dersinde ismi Ekki Falk olan bir öğretmen benim için gerçek bir sorundu. O gerçekten çok katıydı. Beni sürekli soru sormak için tahtaya çağırıyordu ve beni aptal durumuna düşürüyordu. O anda baya bıkkındım ve bu dersi öğrenmem gerektiğine karar verdim ve matematiğe baya çalıştım. Okulda resim, müzik ve tarih cool derslerdi. Fakat yinede okulların sadece zaman kaybı olduğunu düşünüyorum tabi okuma ve yazmayı öğrendiğin ilk okullar hariç. Okul sadece birisi bir şeyleri öğrenmeye hazır olduğunda hizmet vermelidir. Otuz yaşında ve öğrenmeye gerçekten gönüllü olduğun zaman gibi mesela. Okul bütün genç insanlar için sadece zorunlu bir şeytan gibi ve herkes ondan nefret eder. Bu tür şeyleri gerçek anlamları olmadan sadece kalbinle öğrenirsin. İlkokuldan sonra Käpylä‘daki akşam okuluna gittim. Bir buçuk yıl devam ettikten sonra bıraktım çünkü daha fazla bir şey öğrenemiyordum. Devam etmek için daha fazla disipline sahip değildim. Otobüs yolu da çok uzundu. Kingston Wall grubunun eski üyesi gitarist Petri Walli; Käpylä‘daki akşam okulumun İngilizce sınıfındaydı. Gençken en azından bir resim okuluna girmek için resim çalışmaları yapıyordum. 1984 yılında, 8 yaşındayken Kiss‘ den Animalize‘ı dinledim. Bu benim o zamana kadar aldığım ilk albümdü. Bunun için kuzenim Pia‘ya teşekkür edebilirim. Kendim albümler ve albüm dükkanları hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Pia bana Kiss‘in harika bir grup olduğunu söyledi, ben de bir müzik marketine gittim ve raftan albümü kaptım. Kiss hakkında hiç birşey bilmiyordum ama kuzenimin bana harika olduklarını söylediğinden beri bende müziklerinin cool olabileceğini düşünüyordum. Kısacası Pia benim beynimi yıkamıştı. Bu Kiss kaydı benim için hala çok kişisel ve özeldir."
Kendisinin de anlattığı gibi çocukluğundan beri müzikle büyüyen Valo, 9 yaşında Helsinki'deki Pop ve Jazz konservatuarına devam etmiş ve burda başka müzik tarzlarıyla da tanışmıştır. Babası ilerleyen zamanlarda bir sex shop açmış ve Ville Valo müzik kariyerine başlayana kadar burada çalışmıştır. Valo'nun verdiği röportajlara göre babasının sex shop'u bugün hala çalışmaktadır. Valo'nun müzik merakı bu dönemde reggae ve erken blues dönemine kadar uzanır ve Johhny Cash, Roy Orbison ve Neil Young gibi isimlerden oldukça etkilenir. Valo genç yaşlarında bir çok finli rock grubunda rol almıştır, bunlardan bazıları B.L.O.O.D. (1986-89), Eloveena Boys (1987-88), Kemoterapia (1989-97)dır.